[ad_1]

Üniversite sınav sonuçları açıklandı ve adaylarda tercih heyecanı başladı.

Hem sektördeki çalışma, danışmanlık ve eğitim yıllarım ve hem de üniversitede uzunca bir sürede eğitim vermem nedeniyle, gençleri için fikir soran epey dostumuz oluyor.

Elden geldiğince, dil döndüğünce yorum yapmaya çalışıyorum…

Amma ve lâkin…

Sorulara karşı ilk cevabım bir soru oluyor; “Genç arkadaşımızın düşüncesi nedir?

Çünkü ebeveynlerin düşüncesi ne olursa olsun, gençlerin eğilimlerinin önemini dikkate almak zorunludur.

Epey zaman önce lise ikide olduğu yıllarda tanıdığım bir genç “Ben psikolog olacağım” dediğinde, ailesi arkasında durmuş ve onu hedefine doğru gidebilmesi için desteklemişti. Şimdilerde o genç insan mesleğinde oldukça iyi bir konumda ve emin adımlarla ilerliyor.

Bir başkası da lise birinci sınıfta “Bilgisayar mühendisi olacağım” demişti.

Onun da ailesi hedefine erişebilmesi için desteklemişti.

O da şu anda mesleğinin oldukça önemli bir bölümünde üst düzey uzman olmuş ve mutlu.

Önemli olan nokta budur, gençlerin eğilimlerini ihmal etmeyiniz derim amma o yöndeki yeterliliklerini ve yeteneklerini de göz önüne almanın faydası yadsınamaz.

Maalesef gençleri fena halde yönlendiren sosyal medya denilen kötü kılavuz kargayı unutmayalım ve gençlerimizin hayal dünyasında durup karar vermelerine arka çıkmayalım.

Üniversitede 14 yılı doldurdum ve bugüne kadar sınıflarımdan onlarca ihracatçı çıktı.

Hatta sınıfımdan mezun olup ihracat piyasasında çalışan, şimdi kendi şirketini kurup ihracatçı olan ve bu yılki sınıfımdan stajyer alan öğrencim bile var.

Dış ticareti kariyer olarak hararetle öneriyorum zira bu alandaki eleman açığı, diğer sektörlerden daha can alıcı bir durumda.

Çünkü ihracat artık işletmeler için olmazsa olmaz bir iş haline geldi.

İhracat, özellikle ihracat pazarlaması çok caziptir.

Geçen güz döneminde sınıfıma davet ettiğim ve bugün ihracat şirketi sahibi olan öğrencimin söylediği şu idi; “Dersin ilk gününde hocam, patron kesesinden dünyayı gezdim demişti.”

Sonra ekledi “ Ben de öyle yaptım ve başarılarım beni bugün ihracat şirketi sahibi yaptı.”

Farklı ülkeler seyahat etmek eğlencelidir.

Değişik kültürlerle temas etmek sizin kültür birikiminizi zenginleştirir.

İlginç dostluklar geliştirir, farklı ve keyifli beraberlikler yaşarsınız.

Dünya görüşünüz farklılaşır daha hoşgörülü, daha geniş görüş sahibi olursunuz.

Hele bir de farklı dillerde yeterlilik olursa değme keyfine…

Bu iş doğal olarak kolay olmuyor…

En az bir yabancı dili çok iyi kullanabilmeniz gerekir.

Önce meraklı sonra dikkatli ve iyi bir gözlemci olmalısınız.

Kendinizi iyi ifade edebilmekte kuvvetli olmalısınız.

Önyargı ve varsayım gibi öznel düşmanları yenebilmelisiniz.

Olası müşterilerinizin inançları, eğilimleri, beğenileri v.b. sizi bağlamaz siz işinize bakın.

İşinizin gerektirdiği tüm konularda en azından gereken seviyede bilgi sahibi olmaya çalışın.

Girişken, deneyimlemeyi seven, hataları görüp onlardan ders alabilen, ileriye bakmayı elden bırakmayan birleriyseniz…

Ekonomiyi, hava raporunu, uluslararası ilişkileri, finansal piyasaları izleyebiliyorsanız…

Buyurun ihracatçılığa hoş geldiniz.

[ad_2]

Source link

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir