[ad_1]
Üniversite giriş sınav sonuçları açıklandı. Aynı ürkütücü sonuç yine yüzümüze çarptı. 12 yıllık eğitimden sonra yüksek öğrenim kapısına dayanan gençlerin bilgi düzeyi, gelecek için kaygı verici düzeyde kötü. Bu karne gençlerin değil eğitim sisteminin bir karnesi. Gençlerimiz ve aileleri bu karnenin mağdurları. Mağduriyet bununla da sınırlı değil, mağdurlara tüm toplumu, ülkenin geleceğini ve üniversite sistemini de eklemek gerekiyor.
Üstelik durum yıllardır değişmiyor ve bir düzelme umudu, işareti de vermiyor. Tersine Erdoğan iktidarının eğitim sisteminde başlattığı son değişikliklerin, bu resmi daha da karartma tehlikesi de var.
İşte geleceğimizi karartan karnenin ana noktaları:
– Yükseköğrenim sınavlarına bu yıl 3.12 milyon genç başvurdu ve 2.82 milyon sınavlara katıldı. Sınava katılanların yüzde 37’si, 1 milyondan fazlası sınavın ikinci aşaması olan alan yeterlilik testine (AYT) katılmadı.
– Sınavı geçerli sayılan 2.82 milyon gencin 1.76 milyonu liseden daha önce mezun olmuş gençlerdi. Sınava giren mezun gençlerin sayısı geçen yıla göre 414 bin kişi ve yüzde 19.36 gibi ciddi bir düşüş gösterdi.
– Sayfadaki tabloda her alandaki soru ve ortalama doğru yanıt sayıları var. Otalama doğru yanıt oranları ise başarı ortalamalarını birbiriyle karşılaştırma imkânı veriyor. Yabancı dilleri hariç tutarsak tabloda Temel Yeterlilik Testi (TYT) kapsamındaki Türkçe hariç hiçbir alanda 100 üzerinden 50’yi aşan tek bir not yok. TYT içinde sosyal bilimler, AYT içinde Coğrafya-1 dışındaki tüm testlerde lise son sınıf öğrencileri de eski mezunları da 100 üzerinden 30 bile alamadı. Özellikle matematik ve fen bilimleri alanlarındaki doğru yanıt oranı 100 üzerinden 20’nin de altında.
– Resmin bu tabloda gözükmeyen ve manzarayı daha da vahim hale getiren bir boyutu da doğru yanıt sayılarının dağılımının sıfıra yakın tarafta yoğunlaşması ve standart sapmanın çok yüksek olması. Yani hem ezici çoğunluğun bilgi düzeyi çok düşük, hem de eğitim düzeylerinde aşırı ölçüde eşitsizlik var.
[ad_2]
Source link